Gecenin bir vakti telefon çalar:
“Ev sahibi… Bu musluk sanki şelale gibi olmuş…”
O anda ne yapacağınızı bilemez, uykulu uykulu “musluk mu, kombi mi?” diye düşünürken ertesi sabahı su baskınıyla karşılama ihtimali ortaya çıkar.
Ev sahipliği; sadece kira tahsil etmek değil, aynı zamanda ani krizleri iyi yönetebilme sanatıdır. Özellikle de “musluk akıtıyor”, “çamaşır makinesi titriyor”, “duvar çatladı mı?” gibi klasik kiracı bildirimlerine karşı hazırlıklıysanız, süreci hem siz hem kiracınız daha kolay atlatır.
İşte bu yazıda, ani bakım-onarım taleplerine karşı nasıl sistemli bir şekilde hazır olabileceğinizi anlatıyoruz. Kahvenizi alın, su damlamadan biz başlayalım.
1. Bakım & Onarım Sorumluluklarını Başta Belirleyin
Musluk damlatıyorsa kimin sorumluluğu?
Kombiyi kim arayacak?
Bu soruların cevabı sözleşme yapılırken netleşmeli.
Kiracı mı, ev sahibi mi ilgilenecek? Belirsizlik, tartışmaya davetiye çıkarır.
Başta yazarsanız, sonra susarsınız.
2. Demirbaşları Listeleyin, Teslimde Fotoğraflayın
Evde hangi musluk hangi marka, kombi ne zaman değişmiş, hangi lamba çalışmıyor?
Hepsinin bir listesini çıkarmak ve mümkünse girişte fotoğraflamak, “önceden de akıtıyordu” tartışmasını ortadan kaldırır.
3. Güvendiğiniz Ustaların Listesini Hazır Tutun
Her uyarıda yeni bir tesisatçı aramak, panik anında hata yapmanıza neden olur.
Oysa daha önce çalıştığınız, güvenilir ustaların telefonlarını bir liste hâlinde elinizde tutarsanız, çözüm süreci çok daha hızlı olur.
4. Mülk Bazlı Bakım Takvimi Oluşturun
Yılda bir yapılan kombi bakımı, periyodik kontrol gerektiren çatı ya da tesisat gibi işler için küçük bir takvim oluşturun.
Bu planlı bakımlar çoğu sürprizi engeller.
Bazı dijital platformlarda bu takvimi otomatik hatırlatmalı şekilde takip etmek de mümkün.
5. Her Bildirimi Kayıt Altına Alın
“Geçen ay da damlatıyordu” gibi söylemleri aşmak için gelen her bakım talebini yazılı şekilde kaydedin.
WhatsApp mesajı, e-posta ya da bakım kaydı ekranı… Fark etmez, önemli olan belgelemektir.
6. Küçük Arızaları Geciktirmeyin, Büyümeden Çözün
Damlama varsa, sızdırma yolda olabilir.
Küçük gibi görünen her arıza potansiyel olarak büyük hasara dönüşebilir.
Sorunu ciddiye alıp zamanında çözen ev sahibi, hem mülkünü hem kiracısını korur.
7. Masrafın Kimde Olduğunu Belgelerle Açıklayın
Bazı arızalar kiracı sorumluluğunda olabilir ama bunu sözle değil, belgeyle açıklamak gerekir.
Bakım-onarım maddeleri açık şekilde sözleşmede yer alırsa, “Ben mi ödeyeceğim?” krizi yaşanmaz.
8. Bakım Geçmişine Geri Dönüş Yapabileceğiniz Bir Sistem Kullanın
Hangi evde ne zaman hangi tamirat yapılmıştı?
Kombi hangi yıl değişti?
Ustaya ne kadar ödeme yapıldı?
Tüm bu bilgiler Excel dosyasında ya da not defterinde değil, organize bir sistemde olmalı.
Böylece bir sorun olduğunda geçmişe dönüp “Ne zaman, ne oldu?” diye düşünmek yerine, sadece açıp bakarsınız.
(Bu noktada, tüm bakım kayıtlarını tutabileceğiniz dijital çözümler devreye girer.)
Musluk Akıtabilir, Ama Sisteminiz Sızdırmasın
Kiracıdan gelen arızalar ev sahipliği sürecinin doğal bir parçasıdır.
Ama bu süreci paniğe değil, hazırlığa ve yönetime dönüştürmek tamamen sizin elinizde.
Özellikle birden fazla mülkü olanlar için, bakım geçmişini, sorumlulukları ve iletişim süreçlerini dijital olarak takip etmek hem işinizi kolaylaştırır hem sizi daha profesyonel kılar.
Böylece bir telefon geldiğinde “Aman şimdi mi!” değil, “Tamam, ne gerekiyorsa yapalım” diyebilirsiniz.