Her apartmanda bir tane vardır.
Asansöre biner, çöpünü düzenli atar, “komşuculuk” konusunda gayet başarılıdır ama iş aidata gelince...
“Bu kadar yüksek aidat mı olur?”
“Bu ay biraz geçeceğim…”
“Ben zaten kullanmıyorum ki asansörü!”
Aidatını ödemeyen komşu sadece muhasebe dengesini değil, yöneticinin sinir sistemini de zorlar.
Peki bu sorunu hem yasal hem de ilişkileri koparmadan çözmek mümkün mü?
Cevap: Evet. Yeter ki stratejiniz olsun.
İşte karşınızda, inatçı aidat ödememe sorununu çözmenize yardımcı olacak 13 yöntem. Hem hukuk hem iletişim desteğiyle...
1. Kat Mülkiyeti Kanunu’na Dayanarak Açıklama Yapın
Aidat keyfi bir ödeme değil, yasal zorunluluktur.
Madde 20’ye göre, her kat malikinin giderlere katılması şarttır.
Bu bilgiyi sakince, yazılı olarak paylaşmak bile fark yaratır.
2. “Aidat Nereye Gidiyor?” Sorusuna Şeffaf Cevaplar Verin
Bazı ödememe nedenleri güvensizlikten kaynaklanır.
Yıllık harcama planı, geçmiş giderler, temizlik-malzeme faturaları gibi belgeleri topluca paylaşarak “paralar nereye gidiyor” sorusunu ortadan kaldırın.
3. Toplu Bilgilendirme Yapın, Hedefe Oynamayın
Sadece bir kişiye odaklanmak yerine genel bir duyuru yapın.
Aidatın önemi, gecikmelerin etkisi ve apartmanın gider planı gibi konuları topluca anlatmak, kişiselleşmiş gerilimi azaltır.
4. Psikolojik Engel: Aidat = Fatura Algısı Oluşturun
Aidat, tıpkı elektrik ya da su faturası gibi düzenli bir zorunluluktur.
Bunu zihinde “seçenek” değil “zorunluluk” hâline getirmek için aidat bildirimlerini resmi ve düzenli gönderin.
5. Geç Ödemelerde Gecikme Cezasını Hatırlatın
Yasaya göre belirlenen oranda gecikme faizi uygulanabilir.
Bu bilgi yazılı olarak iletilmeli. Uygulamak zorunda değilsiniz ama varlığını bilmek bazen yeterlidir.
6. Alternatif Ödeme Seçenekleri Sunun
Bazen niyet vardır ama yöntem zordur.
Kredi kartıyla, otomatik ödeme talimatıyla ya da taksitli olarak ödeme imkânı sunarsanız, “unutma” bahanesi ortadan kalkar.
7. Sessiz Baskı: Aidat Panosu veya Dijital Gösterge
Ödeme yapanları ve yapmayanları (isim vermeden) listeleyen bir panonun etkisi büyüktür.
“Ödenmeyen aidat tutarı bu ay 7.200 TL” gibi cümleler, topluluğa karşı sorumluluk hissini tetikler.
8. İyi Niyetle Yaklaşın, Suçlamayın
“Niye ödemiyorsunuz?” yerine
“Sizi anlayabiliyorum, ama sistem hepimiz için aynı işliyor”
gibi cümlelerle empati kurmak çoğu zaman daha çok işe yarar.
9. Kişisel Hatırlatma Yerine Sistemli Bildirimler Kullanın
Yüz yüze söylemek zor, yazmak gergin…
Bu durumda imdada otomatik bildirim sistemleri yetişir.
Ne siz utanın, ne karşı taraf alınsın.
10. “Aidat Ödemesi Sadece Parayla Değil, İtibarla da İlgilidir” Mesajını Verin
Bir apartmanda sorumluluk sahibi kişi olmanın göstergelerinden biri de düzenli aidat ödemesidir.
Bu mesajı dolaylı yollarla vermek, sosyal baskı yaratabilir.
11. Yönetim Planını Elinizin Altında Tutun
Her kat malikine imzalatılmış yönetim planı varsa, işiniz çok daha kolay.
Yazılı söz, sözlü tartışmadan güçlüdür.
12. Son Çare: Hukuki Süreci Başlatın (Ama Uyararak)
Tüm iletişim yolları tıkanırsa, icra takibi başlatmak yasal haktır.
Ancak bunu son çare olarak ve resmi bir uyarı mektubuyla yapmak, hem etik hem etkili olur.
13. Tüm Süreci Belgeleyin ve Takip Edin
Kimle ne zaman ne konuşuldu, hangi tarihte hangi uyarı yapıldı, ne kadar gecikme var?
Tüm bu bilgileri bir sistemde tutmak hem sizi korur hem süreci daha düzenli yürütmenizi sağlar.
(Bu noktada, apartman yönetimini dijitalleştiren çözümler devreye girebilir.)
Aidat Sadece Para Değil, Ortak Yaşamın Sigortasıdır
Ödenmeyen her aidat, sadece bütçeyi değil, komşuluk ilişkilerini de zedeler.
Ama doğru iletişim, şeffaflık ve kararlılık bir araya geldiğinde, en inatçı komşular bile ikna edilebilir.
Unutmayın, bir apartman sadece duvarlardan değil, ortak sorumluluktan oluşur.
Siz sistemli davranırsanız, zamanla herkes uyum sağlar.